Nicolaus Copernicus yani Kopernik görüşlerini ilk kez De hypothesi bus motuum coelestium a se constitutis commentariolus (Gökcisimlerinin Devinimine İlişkin Varsayımlar Üzerine Yorum) adlı kısa yapıtında açıkladı. 1510-14 arasında hazırladığı ve yakın dostlarına dağıttığı bu el yazması incelemede Güneş’in gezegenler sisteminin merkezinde yer aldığı ve durağan olduğu; yıldızların görünürdeki günlük devinimlerinin, Güneş’in yıllık deviniminin ve gezegenlerin görünürdeki geri devinimlerinin Yer’in ekseni çevresindeki günlük dönüşü ile Güneş çevresindeki yıllık dolanımından kaynaklandığı açıklanıyordu. Nicolaus Copernicus gün merkezli sistem üzerindeki çalışmalarını sonraki yıllarda da yoğun biçimde sürdürdü. Commentariolus’ta ortaya konan görüşler 1533′te Roma’da Papa VII. Clemens’e bir konferans biçiminde sunulduğunda papanın tepkisi olumlu olmuş ve Kopernik’e kitabını yayımlaması 1536′da resmen önerilmişti. Öte yandan Martin Luther, Yer’in ayrıcalıklı konumuna son veren ve Kitabı Mukaddes’in öğretilerine ters düşen yeni evren görüşüne karşı çıkıyor ve Kopernik’i şiddetle eleştiriyordu. Astronomi bilgini olarak çok yaygın bir üne sahip olmasına karşın Kopernik uzun süre tereddüt içinde kaldı. Ama yakın dostlarının, özellikle öğrencisi Alman matematikçi Georg Joachim Rheticus’un ısrarlanyla yayımlamayı kabul etti. Kitabı, bastırmak üzere 1540′ta Nürnberg’e götüren Rheticus, Martin Luther, Philipp Melanchthon ve öteki Reform öncülerinin karşı çıkmaları üzerine kentten aynlmak zorunda kaldı ve kitabın basılması işini Lutherci din adamı Andreas Osianaer’e bıraktı. Kitap 1543′te De revo- lutionibus orbium coelestium, libri VI (Göksel Kürelerin Dönüşleri Üzerine) adıyla yayımlandı. Osiander Güneş’in durağan, Yer’in hareketli olduğunu öne süren bir yapıtın karşılaşacağı şiddetli tepkilerden çekindiği için kitaba imzasız bir önsöz eklemiş, bu önsözde kitapta öne sürülen sistemin gerçekleri yansıtan bir kuramdan çok, gezegenlere ilişkin hesaplamaları kolaylaştıran bir varsayım olarak ele alınması gerektiğini belirtmişti. Oysa kitabın içeriği dikkatle incelendiğinde Kopernik’in günmerkezli sistemi evrenin gerçek modeli olarak kabul ettiği açıkça görülür.
Altı bölümden oluşan De revolutionibus’ un birinci bölümünde bazı temel matematik kuralları veriliyor, Yer’in durağan olduğuna ilişkin görüşlere karşı çıkılıyor ve gezegenlerin diziliş biçimi ele alınıyordu. Kopernik yermerkezli sistemin öngördüğü diziliş biçimini (Yer, Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn) kabul etmiyor ve merkezde Güneş olmak üzere Merkür, Venüs, çevresinde Ay’ın dolandığı Yer, Mars, Jüpiter, Satürn sıralanışını öne sürüyordu. İkinci bölümde yıldızlann ve gezegenlerin görünürdeki devinimleri daha önce verilen matematik kuralları yardımıyla açıklanıyor, Güneş’in görünürdeki deviniminin Yer’in deviniminden kaynaklandığı ortaya konuyordu. Üçüncü bölüm Yer’in deviniminin matematiksel betimlemesine ayrılmıştı.
Nicolaus Copernicus Görüşleri ve Eserleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder